Sismik İzolatör

Dünya nüfusunun büyük bir bölümü kasırgalar, depremler, tsunamiler, seller gibi vb. kuvvetli dinamik etkilerin oluşabileceği doğal afetlerle her yıl önemli ölçüde can ve mal kayıplarını yaşandığını düşündüğümüzde insanoğlunun uzun yıllar boyunca doğal afetlerden korunmak için yapılar yapma çabasını daha net anlıyoruz. Ülkemiz olarak da yakın geçmişimizde yaşadığımız doğal afetlerle bunu daha iyi anlayabiliriz.

Günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile yapıları tehdit etmekte olan doğal afetlere karşı korunmada yeni yöntemler ve yapı tasarım teknikleri geliştirilmiştir. Bu gelişim geçmişten günümüze kadar aralıksız ilerlemekte ve gelişmektedir. Tarihte birçok medeniyet bu konuda gelişmeler göstermiş olup, 1000 yaşını aşmış ve 21.yy.'a kadar gelmiş yapıları vardır. 

En büyük doğal afetlerden biri olan depremin üzerinde durmak isterim. Deprem, yer sarsıntısı veya zelzele de denilebilir. Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmayla yeryüzünü sarsması olayıdır. Sarsıntının şiddeti depremin büyüklüğüne göre değişir. 21. yy. ‘da depremden yapıları korumanın en iyi yolu son teknoloji sismik izolatör (deprem izolasyonu) kullanmaktır.

Sismik izolatör, deprem meydana geldiğinde yapıdaki sarsıntıları absorbe etmek ve hasarın doğrudan binaya iletilmesini önleme içi tasarlanmış bir teknolojidir. Temel ile bina arasına yerleştirilen sarsıntıyı absorbe eden bir tür özel bir cihazla titreme ya da sarsıntı hissedilmez.



Deprem ülkesi olarak bilinen ülkemizde birçok irili ufaklı fay hatları bulunmaktadır. Bundan dolayı ülkemizde her gün çeşitli şiddetlerde depremler olabilmektedir. Depremden en çok dayanıklılığı düşük binalar etkilenmektedir. Ancak sismik izolatör sayesinde bu yapıların, depreme karşı dayanıklılık kapasitesi arttırılmaktadır.

Sismik izolatörün yapısı, bina ile temel arasında lamine (katman) kauçuktan yapılma bir sismik izolasyon izolatörü ve sallanmayı bastıran bir damper kullanılır. Bu sismik izolatör cihazları ile binanın deprem anında binanın zeminden ayrılmasıyla deprem sarsıntısının doğrudan iletilemeyeceği mekanizma sağlayarak binanın sağa sola sallanmasını engel olur. Böylelikle deprem ve rüzgâr anındaki yatay yükü azaltmış olur. Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi deprem anında iki binanın temeli sallanıyor. Geleneksel yapılı binada deprem enerjisi bina en üst katına kadar sönümlenirken, sismik izolatörlü binada deprem enerjisi izolasyon sistemi tarafından sönümleniyor.
Sismik izolatörün tarihine bakacak olursak ilk olarak 1921 yılında Nimar Frank Lyond Wright, Tokyo'da bulunan İmperial Hotel'in temellerinde sismik izolatörü uygulayan ilk kişi olmuştur. 1969 yılında ise İsviçreli Mühendisler tarafından ilk kauçuk sismik izolatörlü yapı, Makedonya'nın Skopje şehrindeki bir ilkokul binası üzerinde uygulanmıştır.

 Ülkemizde 1999 depreminden sonra ilk kez Atatürk Havalimanında kullanılmaya başlanmıştır. 2013 yıllında Sağlık Bakanlığı yayınladığı genelgeyle, birinci ve ikinci deprem bölgesi riski altındaki 100'den fazla yatağa sahip hastanelerin deprem yalıtımlı olarak tasarlanması zorunlu hale getirilmesiyle hızla önlem alınmıştır 


Sismik izolatörler genelde yeni yapılarda uygulandığı gibi mevcut yapılarda uygulanabilmektedir. Sismik izolatör, deprem riski bulunan yerleşim yerlerinde çok önemlidir. Ülkemiz deprem bölgesi olduğundan dolayı depremlerden kaçamayız. Depremle yaşamaya alışmalıyız. Bunun için depreme dayanıklı yapılar yaparak acı felaketler yaşamayalım sevdiklerimizi kaybetmeyelim. 

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski